Avuç içinde sinir sıkışması, sinirlerin kemik, kıkırdak, kas gibi dokularda oluşturduğu aşırı baskı sonucu ortaya çıkan bir sağlık sorunudur. Oluşan basınç sonucu sıkışan sinirlerde his kaybı, uyuşukluk, hareket kaybı, ağrı, güçsüzlük ve karıncalanma gibi belirtiler görülür. Sinir sıkışması sadece avuç içinde değil, vücudun herhangi bir bölgesinde de oluşabilir. En çok 40 ile 60 yaş arası kişilerde görülür. Erkeklere nazaran kadınlarda daha sık rastlanır.

Avuç içinde sinir sıkışması, tıp dilinde karpal tünel olarak adlandırılır. El bileğine bağlı sinirlerin geçtiği bu tünelin zemini ve yanları karpal kemikleri ile kaplıdır. Bu sinir dokuları başparmak, işaret parmağı ve orta parmağın duyu ve hareketinden sorumludur. Bu sinir dokuları aynı zamanda parmaklara hareket kabiliyetini kazandıran en önemli sinir dokusudur. Kısa sürede oluşan sinir sıkışmaları kişide sürekli bir hasar bırakmaz.

Avuç içinde sinir sıkışması, genelde, bileğine yük vererek çalışan kişilerde, yoğun ev işleri yapan ev hanımlarında, gün içinde sıkça bilgisayar ya da daktilo kullanan kişilerde ortaya çıkmaktadır. Yapılan araştırmalara göre çalışanlarda karşılaşılan sinir sıkışması her yıl %3-4'e kadar artış göstermektedir.

Avuç içinde sinir sıkışması tedavisinde en sık kullanılan yöntem bandaj uygulamasıdır. Takılan bandaj elin, el bileğinin ve parmakların hareketini engeller. Böylece eller, parmaklar ve bilekler bir süre dinlendirilmiş olur. Bandajla rahatlamanın sağlanamadığı daha ağrılı durumlarda ise bileğe çelik eldiven takılır. Tüm müdahalelere rağmen ağrı dinmiyor ya da sinir sıkışması sık sık yaşanıyorsa uzman bir doktora danışılmalıdır. Bu sıkışma durumu engellenmezse elde geri dönüşümü olmayan hasarlar ve başka rahatsızlıklara sebebiyet veren durumlar oluşabilir. Örneğin avuç içinde yaşanan sinir sıkışması yaşandığı anda bazı hastalar soğuk-sıcak ayrımını yapamaz duruma gelebilir. Avuç içi kaslarda erime ortaya çıkabilir. O nedenle avuç içinde yaşanan sıkışmalar her hastada sık görülmemekle birlikte profesyonel bir müdahale gerektirebilir.

Tanı müdahaleden önce MG testi (Elektromiyografi) ile teyit edilir. Cerrahi müdahale gerektiren durumlarda, hastaya lokal anestezi yardımıyla ayakta tedavi yöntemi uygulanır. Bu operasyon sayesinde sinir gevşetilerek sinir hücrelerinin rahatlatılması amaçlanır. Operasyon uygulanan el birkaç gün kalp seviyesinin üzerinde tutularak şişmesi engellenir. Operasyondan sonraki birkaç günlük süreçte elde özellikle de avuç içinde ağrı, şişlik ve sertlik gerçekleşir. Birkaç hafta sonrasına kadar el basit işlerde kullanılacak seviyeye gelebilmektedir. Fakat avuç içine etki edebilecek olan bilek, 3 hafta süreye kadar dinlendirilmelidir. Operasyonda sinirlerdeki hislerin etkilenmesinden kaynaklı yaklaşık 6 ay kadar daha avuç içinde uyuşma ve karıncalanma görülmesi normaldir.