Kulak Sinirleri

Kulak Sinirleri, Beş duyu organımızdan biri olan kulağımız, dış kulak, orta kulak ve iç kulak olarak üç temel bölüme ayrılmıştır. Kulak sinirleri, sesin insan beyninde karakterize edilerek anlamlı kelimelere dönüşmesi için uğraşır. Dış kulaktan orta kulağa gelen ses dalgalarının yavaşlatılarak enerjisi azaltılır ve iç kulağa iletilir. İç kulağın görevi ise ses sinyallerinin sinirlere iletilerek beyinde çözümleme yapılmasını sağlamaktır. Örneğin dış kulakta meydana gelen sorun ile, ses dalgası bozularak orta ve iç kulak tarafından düzenli ses dalgalarına dönüşümü sağlanamaz ve beyin tarafından anlam yüklenemez.

Dış kulak kepçesi ve kanalından olmak üzere iki bölümden oluşur. Bu bölümde ses frekansları toplanarak 2 cm olan kulak kanalından geçerek kulak zarına iletilir. 3000 Hz. Frekanstan düşük sesler burada şiddeti artılarak ki iç kesimlerde bulunan kulak sinirlerine ulaşması sağlanır. Ayrıca bu bölüm sesin gelme yönünü belirler, bu duruma dış kulağın transfer fonksiyonu denir.

Bu yapı içi hava dolu boşluktan oluşur, oluşum bölgesi şakak kemiği içidir. Bu bölgedeki sinirlerin görevi sesin 22 kat artırılmasıdır. Bu sesler örs çekiç ve üzengi kemiklerinin harekete geçirir. Ayrıca bu bölümde bulunan östaki borusu gırtlağa açılır ve kulak zarının iki tarafından yerel basınç uygulanarak kulak zarının zarar görmesine engel olur. Bu bölümdeki sinirler basınç değişiklikleri ile ilgili bilgileri beyine ileterek esnemek ihtiyacı hissettirir. Basınç değişimlerinde östaki borusu kapanır ve açılır. Bu değişimin normale dönmesi için ciklet çiğnemek veya esnemek faydalı olacaktır.

Ses dalgalarının tam olarak düzenli hale getirildiği bölüm iç kulak sinir yapısıdır. Burada bulunan faisal sinir sistemi sayesinde ses sinyalleri beyin nöronlarına iletilir. İşitme sinirleri iç kulaktan beyine giderken çok dar bir kemik yapının içinden geçer. Bu nedenle sinirlerde meydana gelen en küçük bir şişlik ya da incelme ses kalitesinde değişiklik oluşmasına neden olur. Bu sinirlerle birlikte yüzümüzü kontrol eden denge sinirleri de geçtiğinden, denge bozuklukları ve yüz ifadelerinde değişiklik gözlemlenebilir. Ayrıca bu bölgede meydana gelen kılcal damar kanamaları da çınlama, uğuldama, denge kaybı gibi sorunları ortaya çıkartabilir.

İşitme bozuklukları, sinirlerde meydana gelen hasar ile ortaya çıkabilir. Yukarıdaki nedenlere bakılarak çınlamanın neden kaynaklandığını anlamak mümkündür. Kimi zaman sağır olan kimselerde çınlama olmayabileceği gibi tam tersi durumda ortaya çıkabilir.

Kulak sinirlerinin uçlarından hasar görmesi ile başlayan uğuldama ve çınlama kolay geçecek bir şey değildir. Daha çok hekim tarafından E vitamini takviyesi verilmektedir. Kulak çınlaması yaşam konforunu bozarak bunalıma kadar götürebilecek bir rahatsızlıktır. Fakat bir süre sonra uğuldama ve çınlamalar bünye tarafından kabullenilerek gün içinde hissedilmeyecektir. Sadece aklınıza geldiğinde uğultuyu hissedeceksiniz.