Sinir ilaçları genel anlamda psikolojik olarak zor durumda olan ve sinir ve öfkesini kontrol edemeyen, daha çok kendisine ya da çevresine zarar veren kişilere yönelik sakinleştirici ve yatıştırıcı nitelikte ilaçlardır. Bu ilaçlar bir süre sonra bağımlılık yapmakta olduğundan kişi normal şartlarda bile ilaç almadığında kendini kötü hissetmektedir. Bu nedenle psikiyatri uzmanlarının çok gerekli olmadıkça kişilere sinir ilaçları vermemesi gerekmektedir.

Sinir ilaçları özellikle kritik önemlerde bireyin sakin kalmasını sağlayarak büyük travmaları da daha kolay atlatmasını sağlamakta, kişiye bu konuda çok faydası olmaktadır. Kişi bu sayede hayata tutuna bilmekte, aynı zamanda kötü zamanlarını bir nebze olsun daha kolay atlata bilmektedir. Bu konuda ise bir kısım psikolog ilaçların çok destekleyici ve tamamlayıcı olduğunu savunurken, bir kısmı ilaçların kişileri robotlaştırdığına inanmaktadır.

Sinir ilaçları aynı zamanda vücutta gevşeme ve uyku isteği de uyandırmaktadır. Bu nedenle kişilerde gün boyu sersemlik oluşmakta ve kişi sürekli olarak tepkisiz bir halde gezmektedir. Bu da bir süre sonra kişinin aile yaşantısını, iş yaşamını ve sosyal çevresindeki ilişkileri olumsuz etkilemektedir. Kişi uzun süre boyunca ilaç alırsa bir müddet sonra öz güven eksikliği de yaşayacak ve ilaç almadığı zamanlarda daha agresif ve huysuz olacaktır. Bu nedenle doğal deneyi bozan bir ilaç olduğu bilinmelidir.

Özellikle ergenlik döneminde ilk olarak kişilere problemleriyle mücadele edebilecekleri yollar tavsiye edilmeli, sonrasında mecbur kalınırsa sinir ilaçlarına başvurulmalıdır. Kişi kendi problemlerine çözüm ulaşamadığı takdirde zaten topluma veya ailesine de yararlı olamamaya başlayacaktır. Sinir ilaçları almak yerine spr, sanatsal faaliyetler, felsefe ve düşünme etkinliklerini artırıcı ve destekleyici sosyal imkânlar kişiye sunulmalıdır.

1 Yorum Yapılmış "Sinir İlaçları"