{
    "title": "Sinir Kontrolü",
    "image": "https://www.sinir.gen.tr/images/sinir-kontrolu.jpg",
    "date": "19.01.2024 13:15:14",
    "author": "Selen Karadeniz",
    "article": [
        {
            "article": "<b>Sinir kontrolü,</b> insanlarda etkili olan sinir beraberinde fizyolojik ve biyolojik değişimlerin olduğu, hafif seviyelerden, şiddete ve baş kaldırmaya kadar uzanan bir duygudur. Kişi sinirlendiğinde kalp atışları hızlanır, kan basıncı yükselir, hormonlarda özellikle adrenalin ve noradrenalin hormonlarında artma meydana gelir. Sinirlenmek bir insana, bir olaya karşı ya da ban sıkıcı herhangi bir soruna karşı ortaya çıkabilir. Sinirlenme sağlıklı kişilerin başına gelebilecek bir duygudur. Bu kişiye hem dost hem de düşman olabilir. Eğer sinir kontrolü sağlanabilirse, yaşamda oldukça yararlı etkileri olabilir. Çünkü sinir yani öfke haksızlıklara karşı koymaya, ayakta kalmaya, değişim yapma zamanının geldiğini belirleyici önemli bir duygudur. Sinirlendiği zaman kişinin nasıl davranacağı sadece kendisinin seçimine bağlıdır. Bunun şiddete bağlanması oldukça hatalıdır. Çünkü bu sadece bir duygudur. Sinir kontrolünün yapılamaması, iş ve aile düzeninin bozulmasına, madde bağımlılığı gibi önemli alışkanlıklara, boşanmaya, eşe şiddete yol açabilir.</div><div><br></div><div>Stresli bir yaşamın etkisinde kalan insanlar, iş yaşamının yükü altında ezilenler, zor koşullara maruz kalanlar kendilerini sinirlenmekten alıkoyamazlar. Sinirlenmenin altında kişinin kendi için önemli olan değerleri kaybetme korkusu da yatabilir. Bunlar arasında para kaybetme, sevilen bir kişinin kaybı, gurur, onur kaybı, zaman kaybı gibi etkenler olabilir. Sinirlenerek dışa vurulan enerji patlamasıyla kişi her şeyin üstesinden geleceğini düşünür, her engeli aşabileceğine inanır. Ancak sinirlenmenin hangi sonuçlara varacağı düşünülmediğinden, ulaşılan sonuçtan pişmanlık duygusu oluşur. Sinirlenmenin fiziksel bir saldırıda enerji verdiği düşünülebilir, fakat bu genellikle daha fazla stres yaşanmasına yol açar. Sinirlenmek çok sık yaşandığında, kalp krizi ve diğer kalp hastalıklarının en önemli nedenidir.</div><div><br></div><div>Kişi sinirlendiğini ne kadar doğru ifade ederse, sinir kontrolünü sağladığı söylenebilir. Yani saldırganlık içermeyen, kişiye ve çevresindekilere zarar vermeyecek biçimde duygunun ifade edilmesi sinir kontrolü yapıldığını gösterir. Bunu yapabilmek için çeşitli yöntemler kullanılabilir. Ancak burada kişilik yapısı, yaşam tarzı gibi etkenler öne çıkmaktadır. Sinirlenme kontrolden çıktığı zaman, yıkıcı bir duygu haline gelir. Sinir kontrolü yaparak, iş ve özel yaşamdaki olumsuzluklara tarafsız tepki vermeyi öğrenmek, her olayı süzerek değerlendirmek ve ön yargılardan kurtulmak mümkündür.</div><div><br></div><div><b>Sinir kontrolü yöntemleri nelerdir?</b></div><div><br></div><div><b>Bilişsel yöntemler:</b> bu yöntemler kişiyi kışkırtabilecek olan her şeyle yüzleşmeyi, bu etkilerden kaçınmasını sağlar. Bu şekilde kışkırtıcı olaylara farklı açıklamaların getirilmesi, doğru tepkinin verilmesinin sağlanması gerekir. Sinirlenince insanların kendi yönergelerini uygulaması ve sinir kontrolü yapmasını öğrenmeleri zor değildir. Gelişebilecek olayların tahmin edilmesi ve hareketlerin buna uygun yapılması gerekir. Olumlu olanları tekrarlamak ve ders çıkarmak çok önemlidir.</div><div><br></div><div><b>Duyuşsal yöntemler:</b> Sinirlenme sırasında vücudun verdiği tepkilerin iyi öğrenilmesi, gelen fiziksel uyarıların azaltılması, aynı zamanda duygu ve düşüncelerin azaltılması gerekir. Bunlara karşı yeni bir uyarılma oluşturulması için, sinir ipucu olarak kullanılmalıdır. Sinirlenildiği zaman fiziksel uyarıyla oluşan enerji, üretim için kaynak haline getirilmelidir.</div><div><br></div><div><b>İletişim:</b> Kişilerin atılgan davranması onlara ihtiyaçlarını ve haklarını ifade etmesini öğretecektir. Dinlemeyle iletişim kanalları açık olmalıdır. Kişiler arasındaki çatışma fikir birliği sağlanarak, çözümlenmelidir. Eğer karşınızdaki kişiyi överseniz, savunmacı davranmasını önlersiniz.</div><div><br></div><div><b>Duygusal yöntemler:</b> Duyguların ifade edilmesi, farkında olunması ve olumlu tepki yaratılması sinir kontrolünü sağlayabilir. Kişi olumlu olursa, etrafında bulunanlarda olumlu davranışlar sergileyecektir.</div><div><br></div><div><b>Davranışsal boyut:</b> Kişi öfkeli davranışlarını bilir, olumsuz olanları değiştirir, sinirlenmesinin sebeplerini, kendi hareketlerini ve sonuçlarını öğrenebilirse, sinir kontrolünü daha rahat yapabilir.</div><div><br></div><div><b>Sinir kontrolü için neler yapılabilir?</b></div><div><ul><li>Sinirlenmenin sorun çözme amacıyla kullanılamayacağı öğrenilmeli, bunun intikam alma aracının olmadığı ve başkalarını kontrol etmek için kullanılmayacağını kabullenmek gerekir.</li><li>Sinir kontrolü için hızlıca değerlendirme yapılmalı, ortamdan uzaklaşılmalı ve olayın büyümesi engellenmelidir.</li><li>Olayları olduğu gibi görmek, abartmamak gerekir. Aksi halde daha hızlı sinirlenmeyle ön yargısız bir değerlendirme yapılmamış olur.</li><li>Bilinçaltındaki olumsuz duygular bir anda öfke patlamasına yol açabilir. Bu nedenle kişinin kendini kontrol etmeyi öğrenmesi ve nefes terapisi yapması önerilir.</li><li>Kişi sinir kontrolü yapamıyorsa, mutlaka Uzman yardımı almalıdır. Psikoterapiye başlanarak, kişideki bilinçaltını etkileyen duygular, istekler kontrol altına alınmalı, gerekenler değiştirilmelidir.</li></ul></div>"
        }
    ]
}